Sunday, July 29, 2007

Tuncay: 'Türkiye'de işci gibiydim'

Fener'den koparak bi M'Boro'ya imza atan Tuncay Şanlı, merak edilen konularda soruları yanıtladı...


Onun hırsını ve kazanma azmini bilmeyen ve takdir etmeyen yok... Onun, Fenerbahçe futbol takımına sahada kazandırdığı artılar, birçok maçta takımın soyunma odasına sevinerek gitmesini sağladı.

Takım arkadaşlarını ateşleyen, seyirciyi coşturan, rakip takımı korkutan bir futbol mantalitesi vardı onun... Fenerbahçe taraftarı için idol olacak futbolcular listesinin en başındaydı... Ama ne olduysa oldu, "Çocukluk aşkım" dediği Fenerbahçe'den koptu, hem de takımına beş kuruş kazandırmadan... Tuncay Şanlı'dan bahsediyoruz... Fenerbahçe'den, İngiltere Premier Lig takımlarından Middlessbrough'ya transfer olan Tuncay, Türkiye'den İngiltere'ye gidişini, oradaki futbolun algılanış tarzını, Türk futbolunu ve Fenerbahçe'yi değerlendirirken, en önemli noktayı kendisine ayırdı: "Kimse benim Fenerbahçeliliğimi tartışamaz."

İşte Tuncay'a yöneltilen sorular ve yıldız oyuncunun verdiği cevaplar:

İngiltere'ye gidişin Fenerbahçe'ye ihanet gibi algılandı?

Kimse benim nasıl bir Fenerbahçe taraftarı olduğumu tartışamaz. Ben herkesten çok daha Fenerbahçe destekçisiyim. Hiçbir taraftar bana dönüp de ters bir laf etmedi. Şimdiye kadar konuştuğum herkes Avrupa'da 'Türk' ismini en iyi şekilde temsil edeceğime inandığını söylüyor ve başarı dileklerinde bulunuyorlar. Burada bana karşı yoğun ilgi var. Manchester United'e Kadıköy'de attığım üç golü hep hatırlatıyorlar. Gerçekten futbolculara ayrıcalıklı davranıp değer veriyorlar. Kimse üzerinize atlamıyor. Uzaktan gülüp, el sallıyorlar. Her şey düzeyli. Menajer Garry Southgate gelip beni Viyana Havaalanı'nda karşıladı. Bir de gelir gelmez, 'Sen en flaş transferimizsin.' gibi yüreklendirici laflar etti. Böyle şey başka nerede olur ki? Bizde futbolcuyu azarlıyorlar. 'Sen benim işçimsin!' diye. Yani bir anlamda orada işçi muamelesi görüyorduk, burada bana sir (beyefendi) gibi davranıyorlar...

Sana, 'Benim işçimsin!' diyen kim?

Şahsi değil, genel olarak konuşuyorum. Öyle değil mi? Siz de biliyorsunuz işte. Belki de doğru; ama bu sözü kaldırabilecek futbolcu var, kaldıramayacak oyuncu var. Tamam Türklere belki böyle davranabilirsin; ama yabancı futbolcu ne anlar böyle sözden, azarlanmaktan. Çocuk değil ki karşındakiler...

Hedefin daha büyük takım değil miydi?

Middlesbrough'dan daha büyük, hayalini kurduğum asıl takımlara geçebileceğime inanıyorum. Bu konuda Arthur Zico'nun da deneyimlerinden faydalandım. Bana, Avrupa'ya gitmek için gitmememi, bana ihtiyacı olduğunu söyledi. İlla ayrılmak istersem, oynayabileceğim takımları tercih etmemi öğütledi. Ben de burada oynayabileceğime inanıyorum. Deneyimlerimi burada paylaşacağım. Küçük değil, büyük bir futbolcu olarak buraya geldim. Türkiye'nin en büyük takımından ve Şampiyonlar Ligi'nden oynayan bir futbolcu olarak transfer edildim. Garry, o yüzden gelip beni Viyana Havaalanı'nda karşıladı. Premier Lig, en çok takip edilen yarış ve mücadele. 50 televizyon naklen yayınlıyor burada oynanan her maçı. Özellikle İngiltere'de oynamayı istiyordum. Ben burada kendimi çok daha iyi göstereceğimi düşünüyorum. Benim başarılı olmamı isteyen bir çok Fenerbahçe taraftarı olduğunu da biliyorum. Hatta benim arkamdan konuşan bazılarının dahi başarılı olmamı istediğine inanıyorum. Heyecanlıyım. Burada kendimi kabul ettirmek için büyük bir istek duyuyorum.

Avrupa'da aradığını bulamazsan döneceğin yer Fenerbahçe mi?

Şimdilik bunları düşünmüyorum. Buraya başarı için geldim. O doğrultuda çok çalışacağımı biliyorum. Türkler için bir lokomotif olma peşindeyim. Avrupa'da oynayan vatandaşlarım gibi kendimi ispatlamalıyım. Ben dönmek için çıkmadım bu yola. Fenerbahçe'yi bırakmak kolay mı? Asla. Öyle bir takımı bırakıp geldim ki, bu bile başlı başına hırsımı ve kararlılığımı gösteriyor. Başarılı olacağım. Diğerleri gibi. Türkiye'nin imajına faydamız olsun. Hem şahsım için hem de Türkler adına burada iyi işler yapmak istiyorum.

"Roberto Carlos geliyor. Gitme! Ona kaptanlık yap!" dendi; kalmadın. Neden?

Şu anda Middlesbrough'da oynuyorum Fenerbahçe'de değil. Fenerbahçe'yi artık ekranlardan takip edeceğim. Ama Carlos'la oynamak isterdim. Nasip. Onlara, arkadaşlarıma Şampiyonlar Ligi'nde yürekten başarılar diliyorum. İnşallah hedefledikleri yerlere ulaşırlar.

Başkanla aranız biraz bozuldu gibi...

Aziz Yıldırım benim gideceğimi zaten biliyordu. O yüzden 'İsteyen istediği takıma gidebilir.' dedi. Oysa zaten gidecektim. Bu açıklama gereksiz oldu. Böylece umursamaz görünmüş oldu. F.Bahçe'de misyonumu tamamladım. Kimseye kırgın veya sinirli değilim. Sarı-Lacivert çok sevdiğim iki renk. Orada üç şampiyonluk tattım. Herkesten daha çok emek verdim bu takıma. Şimdi en koyu taraftarım. Artık saha içinde değilim. Bu biraz buruk ve karmaşık bir duygu. F.Bahçe'ye karşı oynamak istemem bir gün. O hakikaten oldukça zor olur.

Fenerbahçe'ye para kazandırmadan gittiğin için sert eleştiriler alıyorsun?..

Kimse benim F.Bahçeliliğimi sorgulayamaz. Herkes biliyor zaten ne kadar takımıma düşkün olduğumu... Bunlar bilerek yapılan şeyler... Taraftarı kışkırtmak için yapılıyor. Yoksa Tuncay'ı kaybettikleri için onlar eleştirilecek. Şimdi ben konuşuluyorum. Formamın hakkını verdim, para kazandırmamış olsam da... Beni Tuncay yapan F.Bahçe'dir. İnkar etmem.

Eskiden izinli olduğun zaman doğruca Sakarya'ya giderdin. Şimdi ne yapacaksın?

Hiç sorma o büyük sorun. Ne yapacağımı bilmiyorum. Emre (Belözoğlu)'yle takılırız. Onun tecrübelerinden faydalanacağız. Ayrıca Nic'le (Nicolas Anelka) de yakın dostluğum var. Nic'in kardeşi Didier Salem, bize Boro'ya gelirken epey yardımcı oldu. Onlarla da görüşüyorum. Islama köfteyi Middlesbrough'da bulmak da zor. Tek problem bu. Artık buraya bir dükkan açarız ne yapalım. (Gülüyor.) Benim önceliğim yemek değil, futbol oynamak.

Türkiye'deki baskı burada olacak mı sence?

İnsanlar burada daha olumlu yaklaşıyor sana. Türkiye'de hep kazanmak zorundasın. Kaybettiğin ilk maç asılır, kazandığın sonraki maç kahraman ilan edilirsin. Aşırıya kaçıyoruz, fanatiklik derecesinde... Burada bazen kaybedebileceğini, senin de bir insan olarak zaman zaman formsuz olabileceğini anlıyorlar.

F.Bahçe senin eksikliğini arar mı?

Fenerbahçe'de eksikliğimin hissedileceğini biliyorum. Benim gibi bir Fenerbahçeli'yi bulamazlar. Aldıkları yabancı futbolcular bir Tuncay gibi çocukluktan bu renklere düşkün olamaz ki... Bir de şu lejyoner düşkünlüğünü anlamıyorum. Ben olsam yabancı sınırlandırmasını yükseltmezdim. Niye onlara bu düşkünlük? Hani milliyetçilik?

Bu sezonki transferler nasıl?

Galatasaray çok büyük bir transfer yaptı. Lincoln çok kaliteli bir futbolcu. Müthiş bir tekniği var. Uzaktan vuruşlarda, duran toplarda, ileri uçta tehlikeli, zor zaptedilen bir silah. Ama Roberto Carlos mu Lincoln mü derseniz? Carlos tabii ki... Zaten Lincoln'e de sorsanız; "Kariyer açısından hanginiz daha büyüksünüz?" diye... 'Carlos' der. O apayrı bir futbolcu. Fenerbahçe'ye büyük katkıları olacaktır. Müthiş bir deneyim. Ondan faydalanmak isterdim. Beşiktaş'ın aldığı Edouard Cisse'yi çok iyi tanımıyorum. Ama mutlaka o da takımına yararlı şeyler bırakacaktır. Önemli, şöhretli bir markadan PSG'den geldi. Referansı kalite bir kere...


Rui Costa'nın formasını yırttık

Tuncay Şanlı, Saracoğlu'nda oynanan Milan maçında yaşanan komik bir olayı şöyle anlattı: "AC Milan'la Kadıköy'de oynadık. Soyunma odasına giderken Deniz'le aynı anda Rui Costa'dan formasını istedik. Adam uzattı, gitti. Biz de hatıra kendimizin olsun kavgasıyla formayı çekiştirirken, ikiye bölündü. Şimdi yarısı onda yarısı bende."
-Vahap Söztutan-Zaman-

Zico : Takım her gün daha iyiye gidiyor.


Zico, Ukrayna'nın Shakhtar Donetsk takımıyla oynanan hazırlık maçı sonrası
takımını değerlendirdi. Carlos için ise şunları söyledi...

Fenerbahçe Teknik Direktörü Zico, takımın her geçen gün daha iyiye gittiğini söyledi.

Zico, Ukrayna'nın Shakhtar Donetsk takımıyla oynanan hazırlık maçı sonrası
yaptığı açıklamada, sezon başında olmalarına rağmen, her geçen maç daha iyi oynadıklarını ifade ederek, önümüzdeki sezon da iyi işler başaracaklarına inandığını ifade etti. Brezilyalı teknik adam, bu akşam ilk kez Fenerbahçe forması giyen Roberto Carlos ile ilgili bir soruya da ''Onun yapabileceklerini biliyoruz. Zamanla takıma alışacak. Tecrübeli bir oyuncu inanıyorum ki, Fenerbahçe taraftarlarına güzel günler yaşatacak'' dedi.

Ukrayna ekibi karşısında Fenerbahçe'nin tek golünü atan Uğur Boral'a da
değinen Zico, ''Uğur Boral, yeni sezon hazırlıklarından bu yana gayet iyi performans sergiliyor. Bu sene bizim için çok yararlı olacak'' derken, duran toplarla ilgili bir soruya, ''Duran topları iyi değerlendirdiğimizi söyleyemeyiz. Bunları yapamıyorsak çalışmak zorundayız. Duran topları en iyi kullanan oyuncumuz Alex bugün oynayamadı. Haftaya bizimle birlikte olacak. Bunu eksikliği çalışarak gidereceğimizi düşünüyorum'' diye yanıt verdi.

Uğur Boral ise attığı gol için, ''Önümde seken topa vurdum ve çok güzel gol
oldu. Hocamız da sürekli bizim şut atmamızı istiyor. Gol attığım ve uzun bir
aradan sonra stadımızda Fenerbahçe taraftarıyla birlikte olduğum için mutluyum.

Bugün güzel bir ortam yarattılar. İnşallah, böyle devam eder ve büyük başarılara imza atarız'' diye konuştu.

LUCESCU'DAN, CARLOS'A ÖVGÜ

Fenerbahçe ile İstanbul'da oynadığı hazırlık maçında 1-1 berabere kalan
Ukrayna'nın Shakhtar Donetsk takımının teknik direktörü Mircea Lucescu, Roberto Carlos'dan övgüyle söz etti.

Maçtan sonra basın toplantısı yapan Lucescu, Fenerbahçe'nin yeni
transferlerden Roberto Carlos'un performansına şaşırdığını belirterek, ''Roberto Carlos ile ilgili şaşkınım, onu hazır gördüm. Eski hızında, Fenerbahçe'ye büyük katkı sağlar'' dedi.

Lucescu, Kezman'ın da iyi oynadığını vurgulayarak, ''Kezman bütün maç
boyunca hiç durmadan pres yaptı. Bunu da çok şaşırtıcı buldum'' diye konuştu.

İki takım için de iyi bir hazırlık maçı olduğunu kaydeden Rumen çalıştırıcı,
sözlerini şöyle tamamladı:
''Fenerbahçe'yi iyi gördüm, yüksek kalitede oyuncuları var. Bizim açımızdan
da önemliydi. Güzel bir atmosfer, harika bir stat, bizim için Şampiyonlar
Ligi'ndeki müsabakalara hazırlık oldu. Burada olmaktan çok mutluyum. Her davet edildiğimde mutlaka gelmeyi isterim.''